18 Ekim 2012 Perşembe

Sağlıklı ve kalıcı olarak zayıflamak için neler yapılmalı

Yıllardır hangi beslenme şeklinin daha hızlı ve daha sağlıklı kilo verdirdiği araştırılıp duruluyor ancak bilimsel olarak ispatlanmış birkaç tane gerçek var agresif beslenmek en sağlıklı ve yeterine hızlı kilo kaybı sağlayan en temel yöntemdir. Gün içerisinde almanız gereken kaloriyi beş altı öğüne bölüp ve iki buçuk üç saatte bir küçük öğünler şeklinde yemek en doğrusudur uzun açlıklar sanıldığı gibi kilo verdirmez aksine baz alan metabolizma hızımız azalır kan şekeri kontrolümüz bozulur vücut bize karşı gardını alır ve bize karşı bir savunma mekanizması geliştirir. Sağlıklı zayıflamada ikinci kural tam tahıllı ürünleri tercih etmektir. Rafine edilmiş beyaz un, şeker, beyaz pirinç yerine kepekli pirinç, yağ buğday ekmeği, kepekli makarna kuru baklagiller gibi liften zengin propotik özellikli tam tahıl ürünleri sadece kilo kaybı sağlamaz aynı zamanda kolesterolümüzü de düşürür. Tam tahıl ürünleri bizi uzun süre tok tutar başta kolon kanseri olmak üzere birçok kanser türüne karşıda korur. Su zayıflatmaz ancak zayıflamak için en önemli faktörlerden biridir metabolizmada her aşamada su olmak zorundadır daha iyi çalışan bir metabolizma için toksinlerin vücuttan uzaklaştırılması için ve taş oluşumunu engellemek için günde en az iki buçuk litre su içmeliyiz. İçtiğimiz suyun sıcak veya soğuk olması yağ yakımı için çokta önemli değil aralarındaki fark sıcak sıvılar soğuk sıvılara göre vücudumuzu çok daha geç terk ederler. Uzun süre tok kalmamızı sağlar. Beslenmemizde az yağlı veya yağsız süt ürünlerini tercih etmeliyiz hayvansal kaynaklı süt ve süt ürünleri hem kolesterolden zengin hem de kalorisi yüksektir az yağlı ve yağsız süt ürünleri yağ içeriği oldukça düşük olması yanı sıra kalsiyum ve protein içeriği daha fazladır. Sağlıklı zayıflamak ve ideal kilomuzu ömür boyu korumak için stresle başa çıkmayı öğrenmeliyiz stresin olduğu dönemlerde vücudun yağ depolama kapasitesi artar stres altında iken salgılanan stres hormonları kilo vermemizi zorlaştırır. Stresle başa çıkmayı öğrenmeliyiz düzenli egzersiz yapmak stresi azaltmanın temel yoludur tıkanırcasına yemek krizlerinin önüne geçer eğer yoğun egzersiz sevmiyorsanız meditasyon, yoga, plates yada masajla denenebilir yine uykuyu düzenli almakta stresle başa çıkmakta çok önemlidir. Kalori kısıtlaması yöntemine gidiyorsanız hiç denemeyin derim kaloriyi kıstıkça vücudumuz buna adapte olur ve hızını yavaşlatır. Evet, belli bir süre sadece diyetle kilo verilebilir ama vücut diyeti tanıyınca kilo kaybı zorlaşır ayrıca spor yapmadan kalorisi düşük diyetlerle kas kaybı da olur diyeti düzenli egzersizle destelemek bunun için gereklidir. Yapılacak egzersizde kişiye özel planlanmalıdır bunun için bir spor eğitmeninden yardım alılmalıdır. Yine hatırlatmalıyım ki nasıl diyet süresince kazandığımız yeme alışkanlıkları yaşam boyu sürmeli ise düzenli egzersiz alışkanlıkları da hayat boyu sürmelidir aksi takdirde tekrar kilo alımı kaçınılmaz olacaktır. Zayıflama sürecinde yapılan egzersiz düzeyinin çok abartılı olmamasına hayat boyu olmasına özen göstermek gerekir. Alkolü olduğunca az kullanmalıyız. Alkolün bir gramı yedi kalori içerir. Yeme alışkanlıklarımızı gözden geçirip tekrar düzenlerken gerçekçi hedefler belirlemeliyiz çünkü hayat boyu uygulanabilir olması gerekir. O yüzden diyet boyunca alkol hiç almayın diye bir öneri getiremem alkolü aç karnına tüketmemek önemli çünkü kan şekerini düşürür ve tatlı ihtiyacını arttırabilir. Alkol alınan günlerde su tüketimi arttırılmalıdır. Sekizinci kural yavaş çiğneyerek ve yediklerimizin farkına vararak yemek günlük koşturma içerisinde yemeyi hep aceleye getiririz ayaküstü atıştırma, hızlı yiyip işe geri dönme, iki iş arasına sıkıştırdığımız hızlı öğünler, televizyon seyrederken ya da gazeteye göz gezdirirken bir şeyler atıştırmak ve benzeri birçok durumu hepimiz yapıyoruz. Bu şekilde yenen yemek doygunluk hissi vermez yemeklerimizi çok yavaş ve çiğneyerek yemeliyiz. Diğer çok önemli kural ise yemeğe büyük bir bardak su ve çiğ sebzelerle başlamak daha kontrollü en iyi yemek yemenin yolu yemeğe hafif tok başlamaktır. Açlıktan gözümüz dönmüş bir şekilde lokanta menüsüne baktığımız zaman çok yağlı, çok karbonhidratlı seçeneklere takılırsınız ve hiç düşünmeden sipariş verirsiniz yine aç karnına alış verişe çıktığınızda karbonhidrat ve yağdan zengin abur cubur reyonunda daha da çok vakit geçirdiğinizi fark etmişsinizdir. Mutlaka yemek sonrası pişmanlıklar keşkeler yaşamamak için önce bir büyük bardak su içmeli yağsız salata ile yemeğe başlanmalıyız midemiz su ve salata ile dolu iken açlığımız hafifler ve daha makul seçimler yapabiliriz yemeğe az yağlı bir çorba ile başlamakta yine aynı etkiyi olumlu etkiyi yaratacaktır.

0 yorum:

Yorum Gönder